18 Mart 2012 Pazar

Klasik Para Talebi Modelleri



2-  PARA TALEBİ TEORİLERİ

A) Klasik   Modelde    Para  Talebi

Klasiklerin  para talebi konusundaki görüşlerini  iki yaklaşım çerçevesinde incelemek mümkündür. Bunlardan birincisi  Yale okulu yaklaşımını yansıtan  ve Irving Fischer tarafından oluşturulan   klasik miktar teorisi ,
İkincisi ise Cambridge okulunun görüşünü yansıtan ve Alfred Marshall ile Cecil Pigou
Tarafından oluşturulan  klasik miktar teorisidir.Şimdi bu yaklaşımları inceleyelim.

a-1)Yale –Fischer  Yaklaşımı

Bu yaklaşımın çıkış noktası klasik mübadele (değişim) denklemidir. Fischer bu denklem
aracılığıyla  para talebi ile ilgili kendi görüşlerini yansıtan denkleme (Fischer Denklemi)
ulaşmıştır.

         Mübadele denklemi: M.V ≡ P.T        Denklemdeki  M  değişkeni  belirli bir dönemde pi-
yasada olan para miktarını ifade eder. V değişkeni ise paranın gelir dolaşım hızını ifade eder. Bu değişkeni kısaca , belirli bir dönemde  piyasada olan para miktarının o dönemdeki nominal GSYİH  miktarını satın almak için kaç kez el değiştirmesi gerektiğini gösteren değişken  olarak tanımlayabiliriz. (V   ≡  P.T /M  ) . Örneğin bir ekonomide belirli bir dönemdeki no-
minal GSYİH miktarı 10000 ise ve  piyasadaki para miktarı da 1000 ise paranın gelir dolaşım
hızı  10 demektir.Yani piyasadaki her birim para nominal GSYİH ‘yı satın almak için 10 kez
el değiştirmiştir.  Denklemdeki P ifadesi  belirli bir dönemdeki fiyat düzeyini ifade ederken ,
T ise belirli bir dönemde üretilen tüm nihai mal ve hizmetleri ifade etmektedir. Zaten P .T (Y)
= nom. GSYİH ‘dır.
          Mübadele  denkleminden   klasik miktar kuramına geçebilmek ve  Fischer denklemini 
oluşturabilmek için  üç  varsayımın varlığından bahsetmemiz gerekmektedir. Bunlardan birin-
cisi , V ‘nin yani paranın gelir dolaşım hızının   kurumsal birtakım faktörler tarafından belir-
lendiği ve kısa dönemde sabit olduğudur. İkinci varsayım ise   tam istihdam nedeniyle Y’nin
sabit olarak kabul edilmesidir.Son  varsayım ise para miktarı ile fiyat düzeyi arasında kurulan
nedensellik bağıyla ilgilidir. Buna göre ekonomideki para miktarı artarsa fiyatlar da aynı oranda artacaktır. Mübadele denkleminde  yer alan unsurlar arasında bağımlı – bağımsız de-
ğişken ayrımı yapılmazken  , bu varsayım dolayısıyla  Yale tipi klasik miktar teorisi yaklaşı-
mında bağımsız değişken  M , bağımlı değişken P’yi  etkilemektedir. Örneğin  para miktarı %10 oranında bir artış gösterirse  fiyat düzeyi de %10 oranında artacaktır.Bunu  Fischer denk-
lemi üzerinde de görebiliriz. 

                  M.V=P.Y    ise  V  ve Y   unsurlarını sabit kabul ettiğimizde eşitliğin sağlanması
için  M ve  P unsurlarındaki değişimlerin aynı yönde ve oranda olması gerekmektedir. Bu
yaklaşımdan çıkarılacak sonuç ise paranın değerinin , onun miktarına bağlı olmasıdır. Denk-
lem üzerinde bir  takım düzenlemeler yaparsak  Yale tipi klasik miktar teorisinin para talebi
ile ilgili  çıkarımlarına erişebiliriz. Piyasada dengenin sağlanmış olduğunu varsayarsak , den-
ge noktasında  para arzı  ve para talebinin  ( Ms – Md ) birbirine eşit olduğunu söyleyebiliriz.
Bu bağlamda  denklemi şöyle değiştirelim:

                  Ms /P =1/V.Y    ve   Ms = Md  olduğu için  Md /P =1/V.Y   olur.
Son yazılan denkleme göre  reel para talebi , reel gelirin belli bir oranına (1/V)  eşittir.Para
talebi  klasik yaklaşıma göre faizden bağımsızdır ve gelir ile  aynı yönde değişir.
     

a-2) Cambridge  Yaklaşımı

       Cambridge tipi miktar kuramı  Alfred Marshall ve Cecil Pigou  tarafından geliştirilmiş-
tir. Klasik miktar kuramının bu kolunda  bireylerin ne kadar para talep etmek istedikleri ü-
zerinde durulur. Cambridge tipi miktar kuramına göre bireyler  mübadele amacıyla ve ser-
vet  saklama  amacıyla para talep etmektedirler. Oysa  Yale tipi miktar kuramına göre ise
bireyler sadece mübadele için para talep etmektedirler.

       M= k.P.Y   ifadesi  Cambridge tipi  denklemdir. Denklemdeki  k ifadesi bireylerin , no-
minal gelirlerinin ne kadarlık kısmını para olarak tutmak  istediklerini   göstermektedir.
Cambridge tipi miktar kuramı ile Yale tipi miktar kuramı aynı sonuçları vermektedir. Yani
M ve P arasındaki ilişki   Fischer denklemindeki gibidir. Bunun nedeni ise k  ifadesi ile V
arasındaki ilişkiden kaynaklanmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi V ,  nominal GSYİH
nın  veri para miktarı  ile satın alınabilmesi için kaç kez el değiştirmesi gerektiğini göstermek-
teydi. k ifadesi de  1/V oranına eşit olduğu için  ( k=M / Nominal GSYİH )  iki yaklaşımın
sonuçları aynıdır ve M % 5   artar ise P de % 5 artmaktadır.Ayrıca reel para talebi , reel gelirin belli bir oranına  (k) eşittir.
            Cambridge tipi miktar kuramının bir önemli özelliği de para ve diğer servet saklama araçlarının getirilerinde meydana gelecek değişikliklerin para talebine etkisi üzerinde durma-
sıdır.
            Klasiklerin para talebi  konusundaki görüşlerini sonlandırmadan önce önemli bir  hu-
sustan bahsetmek gerekir. Klasik miktar  kuramlarına göre  para miktarındaki değişikliklere
göre  artan veya azalan fiyatlar mutlak fiyatlardır. Piyasadaki malların kendi aralarında olan
nispi fiyatları değişmemektedir. Örneğin:

                                         A malı                  B malı           C malı 
                                            40                        20                    10

M  %50 arttı  ve                  60                        30                    15

P de %50 arttı
                                   
             Görüldüğü gibi malların mutlak olarak fiyatları arttığı halde nispi fiyatlar aynı kalmaktadır. Fiyat artışlarından önce ve artış sonrasında  A  malının fiyatı  B  malı fiyatının
iki , C malı fiyatının ise dört katıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder