2-
PARA TALEBİ TEORİLERİ
A) Klasik Modelde
Para Talebi
Klasiklerin para talebi konusundaki görüşlerini iki yaklaşım çerçevesinde incelemek
mümkündür. Bunlardan birincisi Yale
okulu yaklaşımını yansıtan ve Irving
Fischer tarafından oluşturulan klasik
miktar teorisi ,
İkincisi ise Cambridge okulunun
görüşünü yansıtan ve Alfred Marshall ile Cecil Pigou
Tarafından oluşturulan klasik miktar teorisidir.Şimdi bu
yaklaşımları inceleyelim.
a-1)Yale –Fischer Yaklaşımı
Bu yaklaşımın çıkış noktası klasik
mübadele (değişim) denklemidir. Fischer bu denklem
aracılığıyla para talebi ile ilgili kendi görüşlerini
yansıtan denkleme (Fischer Denklemi)
ulaşmıştır.
Mübadele denklemi: M.V ≡ P.T Denklemdeki
M değişkeni belirli bir dönemde pi-
yasada olan para miktarını ifade
eder. V değişkeni ise paranın gelir dolaşım hızını ifade eder. Bu
değişkeni kısaca , belirli bir dönemde
piyasada olan para miktarının o dönemdeki nominal GSYİH miktarını satın almak için kaç kez el
değiştirmesi gerektiğini gösteren değişken
olarak tanımlayabiliriz. (V ≡ P.T /M ) . Örneğin bir ekonomide
belirli bir dönemdeki no-
minal GSYİH miktarı 10000 ise
ve piyasadaki para miktarı da 1000 ise
paranın gelir dolaşım
hızı 10 demektir.Yani piyasadaki her birim para
nominal GSYİH ‘yı satın almak için 10 kez
el değiştirmiştir. Denklemdeki P ifadesi belirli bir dönemdeki fiyat düzeyini ifade
ederken ,
T ise belirli bir dönemde üretilen
tüm nihai mal ve hizmetleri ifade etmektedir. Zaten P .T (Y)
= nom. GSYİH ‘dır.
Mübadele denkleminden
klasik miktar kuramına geçebilmek ve
Fischer denklemini
oluşturabilmek için üç
varsayımın varlığından bahsetmemiz gerekmektedir. Bunlardan birin-
cisi , V ‘nin yani paranın gelir dolaşım
hızının kurumsal birtakım faktörler
tarafından belir-
lendiği ve kısa dönemde sabit
olduğudur. İkinci varsayım ise tam
istihdam nedeniyle Y’nin
sabit olarak kabul
edilmesidir.Son varsayım ise para
miktarı ile fiyat düzeyi arasında kurulan
nedensellik bağıyla ilgilidir.
Buna göre ekonomideki para miktarı artarsa fiyatlar da aynı oranda artacaktır.
Mübadele denkleminde yer alan unsurlar
arasında bağımlı – bağımsız de-
ğişken ayrımı yapılmazken , bu varsayım dolayısıyla Yale tipi klasik miktar teorisi yaklaşı-
mında bağımsız değişken M , bağımlı değişken P’yi etkilemektedir. Örneğin para miktarı %10 oranında bir artış
gösterirse fiyat düzeyi de %10 oranında
artacaktır.Bunu Fischer denk-
lemi üzerinde de görebiliriz.
M.V=P.Y ise
V ve Y unsurlarını sabit kabul ettiğimizde
eşitliğin sağlanması
için M ve P
unsurlarındaki değişimlerin aynı yönde ve oranda olması gerekmektedir. Bu
yaklaşımdan çıkarılacak sonuç ise
paranın değerinin , onun miktarına bağlı olmasıdır. Denk-
lem üzerinde bir takım düzenlemeler yaparsak Yale tipi klasik miktar teorisinin para
talebi
ile ilgili çıkarımlarına erişebiliriz. Piyasada dengenin
sağlanmış olduğunu varsayarsak , den-
ge noktasında para arzı
ve para talebinin ( Ms – Md )
birbirine eşit olduğunu söyleyebiliriz.
Bu bağlamda denklemi şöyle değiştirelim:
Ms
/P =1/V.Y ve Ms = Md olduğu
için Md /P
=1/V.Y olur.
Son yazılan denkleme göre reel para talebi , reel gelirin belli bir
oranına (1/V) eşittir.Para
talebi klasik yaklaşıma göre faizden bağımsızdır ve
gelir ile aynı yönde değişir.
a-2) Cambridge Yaklaşımı
Cambridge tipi miktar kuramı Alfred Marshall ve Cecil Pigou tarafından geliştirilmiş-
tir. Klasik miktar kuramının bu
kolunda bireylerin ne kadar para talep
etmek istedikleri ü-
zerinde durulur. Cambridge tipi
miktar kuramına göre bireyler mübadele
amacıyla ve ser-
vet saklama
amacıyla para talep etmektedirler. Oysa
Yale tipi miktar kuramına göre ise
bireyler sadece mübadele için para
talep etmektedirler.
M= k.P.Y ifadesi
Cambridge tipi denklemdir.
Denklemdeki k ifadesi bireylerin , no-
minal gelirlerinin ne kadarlık
kısmını para olarak tutmak
istediklerini göstermektedir.
Cambridge tipi miktar kuramı ile
Yale tipi miktar kuramı aynı sonuçları vermektedir. Yani
M ve P arasındaki ilişki Fischer denklemindeki gibidir. Bunun nedeni
ise k ifadesi ile V
arasındaki ilişkiden
kaynaklanmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi V , nominal GSYİH
nın veri para miktarı ile satın alınabilmesi için kaç kez el
değiştirmesi gerektiğini göstermek-
teydi. k ifadesi de 1/V oranına eşit olduğu için ( k=M / Nominal GSYİH ) iki yaklaşımın
sonuçları aynıdır ve M % 5 artar ise P de % 5 artmaktadır.Ayrıca reel
para talebi , reel gelirin belli bir oranına
(k) eşittir.
Cambridge tipi miktar kuramının bir
önemli özelliği de para ve diğer servet saklama araçlarının getirilerinde
meydana gelecek değişikliklerin para talebine etkisi üzerinde durma-
sıdır.
Klasiklerin para talebi konusundaki görüşlerini sonlandırmadan önce
önemli bir hu-
sustan bahsetmek gerekir. Klasik
miktar kuramlarına göre para miktarındaki değişikliklere
göre artan veya azalan fiyatlar mutlak
fiyatlardır. Piyasadaki malların kendi aralarında olan
nispi fiyatları değişmemektedir.
Örneğin:
A
malı B malı C malı
40 20 10
M
%50 arttı ve 60 30 15
P de %50 arttı
Görüldüğü gibi malların mutlak
olarak fiyatları arttığı halde nispi fiyatlar aynı kalmaktadır. Fiyat artışlarından
önce ve artış sonrasında A malının fiyatı B malı
fiyatının
iki , C malı fiyatının ise dört katıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder