17 Mart 2012 Cumartesi

Para: Tanımı , özellikleri ve fonksiyonları


                                PARA TEORİSİ VE PARA POLİTİKASI

1.Paranın tanımı  , özellikleri , fonksiyonları ve çeşitli para sistemleri:

İktisadi anlamda para , mal ve hizmetlerin satın alınmasında ve borçların geri ödenmesinde  genel olarak kabul edilen , kullanılan  şeydir. Paranın tarihsel gelişimine  bakıldığında  para olarak çeşitli mal ve hizmetlerin  kullanıldığı görülmektedir.Bunlara tütün , değerli madenler ,inek ,midye kabuğu vb örnekleri verebiliriz.Para konusuna giriş yapmadan önce servet ile paranın aynı anlama gelmediğini belirtmek konunun anlaşılması açısından önemlidir. Servet
(wealth) bireylerin sahip olduğu tüm değer saklama araçlarının toplamıdır.İktisadi analizde buna mali servet de denilebilmektedir.Para ise bu değer saklama araçlarından ,mali varlıklardan sadece biridir.Para dışında  tahvil , hisse senedi ,hazine bonosu ,mülk ,mücevherler gibi bir çok unsur servet içerisinde yer almaktadır.Parayı diğer  değer saklama araçlarından ayıran en önemli özelliği paranın likidite özelliğinin yüksek hatta tam olmasıdır.Likidite , bir mali varlığın değişim, mübadele aracına dönüştürülebilme kolaylığına
Denir.Bu anlamda paranın likiditesi tamdır. Diğer değer saklama araçlarının değişim aracı olarak kullanılması  bir takım maliyetlere , kayıplara yol açmaktadır.
         Günümüzde kullanılan modern paranın sahip olması gereken bir takım özellikler vardır .Bunlar:

-Öncelikle paranın genel  olarak kabul görmesi gerekir
-Para taşınabilir olmalı , taşıma maliyeti  fazla olmamalıdır.
-Para bölünebilir olmalı ve büyük tutardaki  işlemlerde kullanılabildiği gibi , küçük tutarlı işlemlerde de kullanılabilmelidir.
-Paranın taklit edilmesi zor olmalı , para ayrıca standart olmalıdır.
-Son olarak da paranın  kolayca deforme olmaması ,uzun süre kullanılabilir olması gerekir.
Bir para yukarıda sayılan tüm özelliklere sahip olmalıdır.

     Paranın  temel bir takım fonksiyonları  vardır.Bunlar , değişim aracı olma ,hesap birimi olma ve değer saklama aracı olma fonksiyonudur.Şimdi tek tek bunları  inceleyelim.

a)      Değişim aracı olma fonksiyonu: Paranın günlük hayatımızda ihtiyaç duyduğumuz mal ve hizmetleri  satın almak için kullanılmasını ifade eden fonksiyondur. Piyasa  ekono-
misinde bireyler ilk önce ürettikleri malları satarak belirli bir gelir elde ederler.Daha sonra el
de ettikleri geliri kullanarak ihtiyaç duydukları mal ve hizmetleri satın alırlar. Parasal ekono-
mik sistemde,  mal arz ve talebi dediğimiz süreç bu şekilde  işler.Parasal sistemden önce var olan  trampa ekonomisinde ise mübadelede mala karşılık mal kullanılmaktaydı. Trampa sis-
temini bir örnekle açıklayacak olursak ; bir X  kişisi  ekmek üretimi yapıyorsa ve tütüne ih-
tiyaç duyuyorsa bu ihtiyacını   tütün  üretimi yapan Y kişisine ekmek  verip karşılığında
tütün  alarak giderebilmektedir.Ancak bu mübadelenin gerçekleşebilmesi için  isteklerin çifte beraberliği dediğimiz  olayın gerçekleşmesi  yani X kişisi tütün talep ederken , Y kişisi de
ekmek talep  etmelidir. Bu bağlamda paranın iktisadi  verimliliği , etkinliği arttırdığını   işbö-
lümü ve uzmanlaşmayı geliştirdiğini , trampa ekonomisinde ortaya çıkan gecikmeleri giderdiğini söyleyebiliriz.

      b)Hesap birimi olma fonksiyonu: Nasıl ki  uzunluğun ,ağırlığın bir ölçü birimi var ise
iktisadi değerin ölçüsü de paradır. Piyasadaki mal ve hizmetlerin iktisadi kıymeti para ile
belirtilmektedir. Piyasada  n adet mal-hizmet var ise n tane de fiyatın varlığı söz konusudur.
Trampa ekonomisinde ise bir malın  iktisadi  kıymeti her farklı mal karşısında değiştiği
İçin , piyasada n adet mal var ise  n.n-1/2  kadar da fiyat vardır.Bu ise iktisadi etkinliği ,
piyasa koşullarının anlaşılabilirliğini azaltan bir durumdur.

  c)Değer saklama fonksiyonu : Konunun başında belirtildiği gibi para da diğer mali varlıklar gibi serveti oluşturan   servet saklama araçlarından biridir. Paranın  iyi veya kötü bir servet
saklama aracı olup olmaması ise büyük ölçüde fiyatlar genel seviyesindeki artışa , enflasyon
haddine bağlıdır. Enflasyon haddi yükselir ise para olarak tutulan servetin değer azalır. Ayrıca
diğer servet saklama araçlarının getirisi yükselir , örneğin tahvil faizleri artar ise para talebi azalacaktır.

              Günümüze gelene kadar   farklı  para sistemleri  geçerli olmuştur.Tarihsel süreçte
İlk olarak mal  para sisteminin geçerli olduğu bilinmektedir.Mal para sistemi içerisinde
para olarak kullanılan  malların oldukça egzotik olanları (viski ,midye kabuğu ,sığır)  ol-
sa da bu egzotik mal paralar insanların ilkel kırsal varoluştan uzaklaşmaları neticesinde
kalıcı olmamışlardır. Mal para olarak sıkça kullanılan   unsurlar değerli madenler olmuşlardır.
Paranın tarihsel gelişimine bakıldığında öyle ya da böyle değerli madenlerin yolu hep kesişmiştir ve bunun nedeni de daha çok pratik  bir takım amaçlardır.Heredot’a göre maden-
den oluşan ilk mal para (sikke)  M.Ö. 8.yy’da Lidyalılar tarafından bulunmuş ve ticari hayat-
ta kullanılmaya başlanmıştır. Heredot’un  yazdığına göre  ;

       Lidya’nın tüm genç kadınları evlenirken kocalarına drahomalarını biriktirebilmek için kendilerini satıyorlardı.Genç kadınların fahişelik yapmaları açısından  Lidya’nın gelenek
ve görenekleri  Yunandakinden pek farklı değildi.Tarihi kayıtlara göre ,Lidyalılar altın ve gümüş para yapan ve perakende ticarette kullanan ilk insanlardı. (1)

          Mal para sisteminin dikkat çekici özelliği  , sistemde para olarak kullanılan malın
kendisinin de hakiki bir değeri olmasıdır.Yani  o mal para olarak kullanılmasa bile piya-
sada zaten bir  iktisadi kıymeti vardır.Sistem içerisinde bazen  birden fazla madenin mal
para olarak kullanıldığı da görülmektedir (örn: gümüş altın). Buna ise bimetalik sistem denir.Bimetalik sistemde hükümetler  belirli bir  altın/gümüş paritesi belirlemekte ve bu
pariteye göre de piyasa fiyatları belirlenmektedir.Örneğin , bir X malının değeri  = 1 altın =
3 gümüş .  Fakat  zamanla  hükümetin belirlediği parite ile piyasada oluşan parite birbirinden
farklı olabilmektedir.Örneğin  X malının hükümetçe belirlenen paritesi  1 altın= 3gümüş  ,
piyasada belirlenen paritesi ise 1  altın =  5 gümüş  olabilmektedir. Bu durumda ise tüketici-
ler rasyonel davranarak piyasada gümüş kullanırlar ve  altınlarını saklarlar. Bu altınları da
eriterek külçe haline getirip 1 altın =5 gümüş paritesinden 2 gümüş getiri  sağlamaktadırlar.
Kısacası böyle bir durum söz konusu olduğunda  Grasham yasası (   kötü para iyi parayı ko-
var ) işlemeye başlar.
            Tarihsel olarak mal para sistemini kağıt para sistemi izlemiştir.Kağıt para sisteminde
Hükümet   kağıt parayı kendisi basmaktadır.Bu sistemin iki farklı uygulama şekli vardır. Bi-
rinci  şeklinde hükümet bastığı her banknotun karşılığı olarak  altın ve gümüş  taahhüt etmek-
te garantilemektedir. Bu tür uygulamada para gücünü bu garantiden almaktadır.İkinci uygulama şeklinde ise hükümet bastığı kağıt paralar için böyle bir taahhütte bulunmamaktadır.Bu modern uygulama şekline ise itibari para denilir.İtibari para uygulama-
sında para gücünü yasal ödeme aracı olma vasfından kısacası hükümetten almaktadır.
          Mal para sisteminin tersine, itibari para sisteminde kullanılan paranın  hakiki olarak de-
ğeri sıfıra yakındır yada hiç yoktur.Örneğin 7 milyon liralık kağıt para basılmış olsun ve bu paranın yasal ödeme  aracı olma vasfı ortadan kaldırılmış olsun. Bu durumda bu paraların değeri sıfıra düşer. İşte bu bağlamda hükümetler para basmaktan dolayı senyoraj dediğimiz geliri elde ederler. Senyoraj geliri = Basılan paranın nominal değeri  -  para basmanın hükümete olan maliyetidir.

(1)     J.K. GALBRAITH   PARA  -  NEREDEN GELİR  NEREYE GİDER    1990  syf . 16



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder