PARA TEORİSİ VE
PARA POLİTİKASI
1.Paranın tanımı ,
özellikleri , fonksiyonları ve çeşitli para sistemleri:
İktisadi anlamda para , mal ve hizmetlerin satın alınmasında
ve borçların geri ödenmesinde genel olarak
kabul edilen , kullanılan şeydir.
Paranın tarihsel gelişimine bakıldığında
para olarak çeşitli mal ve
hizmetlerin kullanıldığı
görülmektedir.Bunlara tütün , değerli madenler ,inek ,midye kabuğu vb örnekleri
verebiliriz.Para konusuna giriş yapmadan önce servet ile paranın aynı anlama
gelmediğini belirtmek konunun anlaşılması açısından önemlidir. Servet
(wealth) bireylerin sahip olduğu tüm değer saklama
araçlarının toplamıdır.İktisadi analizde buna mali servet de
denilebilmektedir.Para ise bu değer saklama araçlarından ,mali varlıklardan
sadece biridir.Para dışında tahvil ,
hisse senedi ,hazine bonosu ,mülk ,mücevherler gibi bir çok unsur servet
içerisinde yer almaktadır.Parayı diğer
değer saklama araçlarından ayıran en önemli özelliği paranın likidite
özelliğinin yüksek hatta tam olmasıdır.Likidite , bir mali varlığın değişim,
mübadele aracına dönüştürülebilme kolaylığına
Denir.Bu anlamda paranın likiditesi tamdır. Diğer değer
saklama araçlarının değişim aracı olarak kullanılması bir takım maliyetlere , kayıplara yol
açmaktadır.
Günümüzde
kullanılan modern paranın sahip olması gereken bir takım özellikler vardır
.Bunlar:
-Öncelikle paranın genel
olarak kabul görmesi gerekir
-Para taşınabilir olmalı , taşıma maliyeti fazla olmamalıdır.
-Para bölünebilir olmalı ve büyük tutardaki işlemlerde kullanılabildiği gibi , küçük
tutarlı işlemlerde de kullanılabilmelidir.
-Paranın taklit edilmesi zor olmalı , para ayrıca standart
olmalıdır.
-Son olarak da paranın
kolayca deforme olmaması ,uzun süre kullanılabilir olması gerekir.
Bir para yukarıda sayılan tüm özelliklere sahip olmalıdır.
Paranın temel bir takım fonksiyonları vardır.Bunlar , değişim aracı olma ,hesap
birimi olma ve değer saklama aracı olma fonksiyonudur.Şimdi tek tek
bunları inceleyelim.
a) Değişim
aracı olma fonksiyonu: Paranın günlük hayatımızda ihtiyaç duyduğumuz mal ve
hizmetleri satın almak için
kullanılmasını ifade eden fonksiyondur. Piyasa
ekono-
misinde bireyler ilk önce ürettikleri malları satarak
belirli bir gelir elde ederler.Daha sonra el
de ettikleri geliri kullanarak ihtiyaç duydukları mal ve
hizmetleri satın alırlar. Parasal ekono-
mik sistemde, mal arz
ve talebi dediğimiz süreç bu şekilde
işler.Parasal sistemden önce var olan
trampa ekonomisinde ise mübadelede mala karşılık mal kullanılmaktaydı.
Trampa sis-
temini bir örnekle açıklayacak olursak ; bir X kişisi
ekmek üretimi yapıyorsa ve tütüne ih-
tiyaç duyuyorsa bu ihtiyacını tütün
üretimi yapan Y kişisine ekmek
verip karşılığında
tütün alarak
giderebilmektedir.Ancak bu mübadelenin gerçekleşebilmesi için isteklerin çifte beraberliği dediğimiz olayın gerçekleşmesi yani X kişisi tütün talep ederken , Y kişisi
de
ekmek talep
etmelidir. Bu bağlamda paranın iktisadi
verimliliği , etkinliği arttırdığını
işbö-
lümü ve uzmanlaşmayı geliştirdiğini , trampa ekonomisinde
ortaya çıkan gecikmeleri giderdiğini söyleyebiliriz.
b)Hesap birimi
olma fonksiyonu: Nasıl ki uzunluğun
,ağırlığın bir ölçü birimi var ise
iktisadi değerin ölçüsü de paradır. Piyasadaki mal ve hizmetlerin
iktisadi kıymeti para ile
belirtilmektedir. Piyasada
n adet mal-hizmet var ise n tane de fiyatın varlığı söz konusudur.
Trampa ekonomisinde ise bir malın iktisadi
kıymeti her farklı mal karşısında değiştiği
İçin , piyasada n adet mal var ise n.n-1/2
kadar da fiyat vardır.Bu ise iktisadi etkinliği ,
piyasa koşullarının anlaşılabilirliğini azaltan bir
durumdur.
c)Değer saklama
fonksiyonu : Konunun başında belirtildiği gibi para da diğer mali varlıklar
gibi serveti oluşturan servet saklama
araçlarından biridir. Paranın iyi veya
kötü bir servet
saklama aracı olup olmaması ise büyük ölçüde fiyatlar genel
seviyesindeki artışa , enflasyon
haddine bağlıdır. Enflasyon haddi
yükselir ise para olarak tutulan servetin değer azalır. Ayrıca
diğer servet saklama araçlarının
getirisi yükselir , örneğin tahvil faizleri artar ise para talebi azalacaktır.
Günümüze gelene kadar farklı
para sistemleri geçerli
olmuştur.Tarihsel süreçte
İlk olarak mal para sisteminin geçerli olduğu
bilinmektedir.Mal para sistemi içerisinde
para olarak kullanılan malların oldukça egzotik olanları (viski
,midye kabuğu ,sığır) ol-
sa da bu egzotik mal paralar
insanların ilkel kırsal varoluştan uzaklaşmaları neticesinde
kalıcı olmamışlardır. Mal para
olarak sıkça kullanılan unsurlar
değerli madenler olmuşlardır.
Paranın tarihsel gelişimine
bakıldığında öyle ya da böyle değerli madenlerin yolu hep kesişmiştir ve bunun
nedeni de daha çok pratik bir takım
amaçlardır.Heredot’a göre maden-
den oluşan ilk mal para
(sikke) M.Ö. 8.yy’da Lidyalılar
tarafından bulunmuş ve ticari hayat-
ta kullanılmaya başlanmıştır.
Heredot’un yazdığına göre ;
Lidya’nın tüm genç kadınları evlenirken
kocalarına drahomalarını biriktirebilmek için kendilerini satıyorlardı.Genç
kadınların fahişelik yapmaları açısından
Lidya’nın gelenek
ve görenekleri Yunandakinden pek farklı değildi.Tarihi
kayıtlara göre ,Lidyalılar altın ve gümüş para yapan ve perakende ticarette
kullanan ilk insanlardı. (1)
Mal para sisteminin dikkat çekici
özelliği , sistemde para olarak
kullanılan malın
kendisinin de hakiki bir değeri
olmasıdır.Yani o mal para olarak
kullanılmasa bile piya-
sada zaten bir iktisadi kıymeti vardır.Sistem içerisinde
bazen birden fazla madenin mal
para olarak kullanıldığı da
görülmektedir (örn: gümüş altın). Buna ise bimetalik sistem denir.Bimetalik
sistemde hükümetler belirli bir altın/gümüş paritesi belirlemekte ve bu
pariteye göre de piyasa fiyatları
belirlenmektedir.Örneğin , bir X malının değeri
= 1 altın =
3 gümüş . Fakat
zamanla hükümetin belirlediği
parite ile piyasada oluşan parite birbirinden
farklı olabilmektedir.Örneğin X malının hükümetçe belirlenen paritesi 1 altın= 3gümüş ,
piyasada belirlenen paritesi ise
1 altın = 5 gümüş
olabilmektedir. Bu durumda ise tüketici-
ler rasyonel davranarak piyasada
gümüş kullanırlar ve altınlarını
saklarlar. Bu altınları da
eriterek külçe haline getirip 1
altın =5 gümüş paritesinden 2 gümüş getiri
sağlamaktadırlar.
Kısacası böyle bir durum söz
konusu olduğunda Grasham yasası ( kötü para iyi parayı ko-
var ) işlemeye başlar.
Tarihsel olarak mal para sistemini
kağıt para sistemi izlemiştir.Kağıt para sisteminde
Hükümet kağıt parayı kendisi basmaktadır.Bu sistemin
iki farklı uygulama şekli vardır. Bi-
rinci şeklinde hükümet bastığı her banknotun
karşılığı olarak altın ve gümüş taahhüt etmek-
te garantilemektedir. Bu tür
uygulamada para gücünü bu garantiden almaktadır.İkinci uygulama şeklinde ise
hükümet bastığı kağıt paralar için böyle bir taahhütte bulunmamaktadır.Bu
modern uygulama şekline ise itibari para denilir.İtibari para uygulama-
sında para gücünü yasal ödeme
aracı olma vasfından kısacası hükümetten almaktadır.
Mal para sisteminin tersine, itibari
para sisteminde kullanılan paranın
hakiki olarak de-
ğeri sıfıra yakındır yada hiç
yoktur.Örneğin 7 milyon liralık kağıt para basılmış olsun ve bu paranın yasal
ödeme aracı olma vasfı ortadan
kaldırılmış olsun. Bu durumda bu paraların değeri sıfıra düşer. İşte bu
bağlamda hükümetler para basmaktan dolayı senyoraj dediğimiz geliri elde
ederler. Senyoraj geliri = Basılan paranın nominal değeri - para
basmanın hükümete olan maliyetidir.
(1) J.K. GALBRAITH PARA
- NEREDEN GELİR NEREYE GİDER 1990
syf . 16

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder